14 Ekim 2011 Cuma

23

Yaşlı değil miyim biraz orada olmayan şeylere inanmak için? Bir insanın değişebilme ihtimali mesela? Mesela masalsı mutlu sonlar? Ya da belki sen? İyimserliğimle gördüklerim savaş içinde sürekli. Belki, diyorum, bir bahane geliyor arkasından. Kendime değil sana bahane uyduruyorum bu sefer. Kafamdaki sen imajını kurtarmak için neden bu kadar savaştığım konusundaysa hiçbir fikrim yok, sen yıkmak için var gücünle çabalamışken üstelik. Hiçbir şeye güvenemeyecek kadar zararı ne zaman gördüm bilmiyorum. Ama sorunum güvenememek de değil, bir yandan güvenmek istemek sanırım.
Tam kendimle savaşarak indiriyorum kalkanlarımı,"Tamam," diyorum, "ne kadar acıyabilir ki?" Çok acıyo. Acımamış gibi yapıyorum hemen tabi. Kimseye sen benim canımı acıttın denmez çünkü. "İnsanüstü güçlerim var benim" denir. "Normal bir insanın canı tabi acır, ama sen benimkini acıtamadın, Spiderman'im ben. Ama yine de senden uzak durmaya çalışıcam, çünkü sen benim canımı acıtmaya çalıştın, bu çok çirkin bir hareket".
Aradan zaman geçince, canımın acısını unutamasam da bildiğim her şeyi unutabildiğimi kanıtlayan hareket geliyor sonra benden: "Tamam, madem farkındasın hatanın, o kadar çok istiyorsun yakınımda olmak, gel o zaman".
Salaklık burada devreye giriyor işte. Çünkü bilmiş bilmiş her yerde söylediğim gibi, "değişmez kimse başkası istedi (incindi) diye, değişmiş gibi yapar." Ama tabi kolay söylemesi, inanması o kadar zor ki. İnanırsam geçmiş, şimdi ve gelecek ellerimden kayıp gidecek. Kimse "olmamış" olacak, kimse "olsun" istemeyeceğim, kimsenin "olacağına" inanmayacağım. Hepsi gidecek bir kerede.
Neyse, sonra bir daha.. Aynı hikaye, başka kelimelerle. Üslup aynı, yazı stili de öyle. Kelimeler farklı sadece.
Elimde kalan hayal kırıklığı bile değil, hayal kuramamanın verdiği kırıklık. Ne denirse ona, o işte. Her geçen gün daha az inanmaya zorlanmamın verdiği rahatsızlık hissi belki, belki çocukluk arkadaşlarımdan uzaklaşmamdan kaynaklanan üzüntü.
Nedenini bilmiyorum, ama umutlarımla arama girdiğiniz için sizden nefret ediyorum. Bir yandan da arada birinizi seçip, o kadar kişinin alıp götürdüğünü bana geri getirmesini bekliyorum.

Bir şeyi atlıyorum sadece arada. Süper kahraman diye de bir şey yoktur.