25 Eylül 2011 Pazar

İradeli olmak güzeldir, kafana eseni yapmak daha güzel.

Ki diyelim ki kafana esen bi daha yapmamaya söz verdiğin bir şey.
Ki diyelim ki o kafana eseni yaparsan bunun sana vereceği mutluluğun süresi x, mutsuzluğun da 578x. Ki bu durumda kafana esen şey tam bir hata olmakta.
Ama kendi kendine diyorsun ki, bu sefer, aynı hatayı o kadar mükemmel bir şekilde yapacağım ki herkes şaşacak.
Evet, aferin, çok mükemmel yaptın, ona dicek sözüm yok.
Kendine mükemmel bir bahane uydurdun gecenin bi vakti. Bu yüzden, dedin, yapabilirim yine. Hem belki ben bu sefer bu kadar mükemmel olursam bir şeyler değişir.
Ama olay sende değil ki salak kadın, yaptığın şeyin hata olmasının sebebi de bu zaten.
Sen istediğin kadar farklı ol, tüm ipler ondayken neyi değiştirebilirsin ki?
En fazla, ne bileyim, daha az salak konuşursun, biraz daha kontrollü olursun, falan. Ama asıl kontrol edilmesi gereken yer çenem değildi bence.
Neyse, tabi olmuşla ölmüş durumu bu. Ha zamanı geriye alabilsem yine aynısını yapardım. Bundan 9 ay önce de aynısını yaptım. Bundan 15 ay önce de aynısını yaptım. Belki kimbilir 4 ay sonra da yaparım. Yapmasam zaten gerizekalı olmam. Yapıyorum ki, olayım.
Pişman olmak gibi bir huyum yok, hiç olmadı. Olamaz da zaten.
En azından sorumluluğu yükledim sana.
Sen, dedim, bana bunları yapıyosun.