Şimdi şöyle ki sevgili bidibip, ben çeşit çeşit insan tanıyorum artık, ufkumu genişlettim. Deli miyim ben diye düşünmüyor değilim, bildiğim sığlıkta her şey çok güzeldi biliyordum neresi kum, neresi taş ama yok en iyisi açılayım dedim, sıçtım evet. Her şeye hem de. Fark etmeden insan kırmalar desen bende, medeni ayrılıklar, yine bende, arkadaş kalmalar da gırla gidiyor maşallah.
"Seni kaybetmek istemiyorum, görüşelim, hem belki lazanya yaparsın?" (Çok güzel yemek yapıyorsun, bir de üstüne üstlük seninle çok iyi vakit geçiriyorum, kendimle ilgili sorunlarım var, sen benimle birlikte olacak kadar mükemmel değilsin, çıkardığım kalıba uymuyorsun, ama gitme bak tamamen, tamam mı? Kal orada, kalıba uymasan da, yanında olmak istiyorum.)
"Arkadaşım ol, hayatımda ol, seni seviyorum ben, ol sen işte, ol!" (Ama yüzünü görürsem, kokunu duyarsam, dayanamam. Ondan öyle klavye başında ol. Sesini duyunca da bi kötü oluyorum, onu da duymayayım. Ama çıkma hayatımdan ben seninle konuşayım hep, dertleşeyim, kal hep orada, birlikte olamayız çünkü kırdın beni çok, ama senin yanında olmak istiyorum, ama olmamalıyım çünkü kırıcısın sen, ama iyi de insansın, seninle konuşmak şimdilik zararsız gibi, ama işte ekranda ol, yanımda olma, elimizden bir kaza çıkabilir.)
Peki buna benim ruhum nasıl dayanacak ki? Bu kadar sene sonra kendimi bıraktım, olduğum gibi oldum işte, olduğum halim bu kadar mı "iyi"? Bu kadar mı "yetersiz" sizin için? "Yetmez ama kal, gitme" ne demek? Benim canım acımaz mı? O kadar savunmasızım ki yanınızda, kalkanım bile yok. Zamanında düşürdüğüm maskeyi nasıl takabilirim geri? Takmasam, desem ki ihtiyacım var bundan fazlasına, benimle oraya gelmek isteyen yok.
Sanırım daha yalnız olmadım.
1 yorum:
Su omuzda sagda solda duran melekler var ya, oyle sifre cozuculerimiz olsa keske. "Bak su an aslinda sunu demek istiyor o yuzden adamdan hemen vazgecme" ya da "Bundan adam olmaz, hic ugrasma bununla" dese. Onlara inansak, sonra kimsenin kafasinda masa kirmak istemesek.. Keske.
Yorum Gönder