8 Şubat 2012 Çarşamba

Pardon, çıkaramadım, kimdim ben acaba?

Garip garip hareketler peşindeyim.
Bir takım insanların iradeleri ile oynadım. Nihahaha nasıl da başardım demedim ama.
Sonra onların iradelerini yıktıktan sonra da tüm oto kontrol mekanizmamın ağzını kilitledim ve anahtarı çok uzaklara fırlattım.
Ama yazık çok alışmışım o kontrollü bene.
Durmadan bi sağıma dönüp "Ne yapıyorum ben hacı ya, bi yardım ediver be!" diyorum, ses yok seda yok. Cevap vermiyor bana, evet.
*Aslında aldığım, almak üzere olduğum ya da belki almaya çalıştığım sorumluluk deli gibi ödümü kopartıyor, ama sanki öyle bir korku yokmuş gibi davranıyorum.
*Aslında ne istediğimi bilmiyorum, ama biliyormuş gibi atak atak hareketlerde bulunuyorum.
Ve bunlar yetmezmiş gibi can acıtabileceğimi keşfettim işte son zamanlarda. Öteki tarafında oldum bu sefer her şeyin. Ama canını acıttığım adam benim gibi korkak değildi (ki bütün bunların sebebini aslında temelde onun ve kendimin korkularına bağlıyor olmam ayrı ironik), beni karşısına alıp "Ben senin için x, y, z düşünürken sen bana bunları yaptın ve sen benim canımı acıttın" diyebildi. Oysa bende hiç o cesaret olmamıştı. En fazla Şükufe Teyze misali "Hahahayt sen mi acıtacaksın benim canımı, hadi git oradan yılışık şey!" falan diyebiliyorum ben. Şaka şaka, bunu da diyemiyorum, ama desem komik olurdu bence.
Neyse dur, konuya dönmek gerekirse ki telefon falan çaldı, konuyu unuttum ben, hıh evet.
*Aslında can acıtmaktan da, canımın acımasından da çok korkuyorum, ama sanki bu sefer acıtamazmışım ya da acıtamazmış gibi davranıyorum. Ki bu sefer on yüz bin milyon daha çok acıtılır ya da acır bilemiyorum. Uykum var benim hebelelöp. O yüzden gidiyorum, ama bu iş burada bitti zannediyorsan çok yanılıyorsun.

Hiç yorum yok: