Karışıklığın tam ortasında ben yine..Yine 'sadece' ben.. Ben olmayı sevdiğimden değil..Ben olmayı seçmedim çünkü..Karışık belirsizliklerin içinde her zaman, 'biz' olmak, 'ben' olmaktan daha az acıttığından belki.. 'Biz' olabilmek istedim..
Ne yaptıysak 'biz' olarak yaptık çünkü.Suçsa eğer bu, suç ortağım sen değil miydin? Şimdi karanlık bir odada kendimi sorgularken bile ele vermiyorum seni.. 'Bendim' diyorum.. 'Yalnızdım'.. 'Yoktu o.' diyorum..'Her şeyi biliyordum en başından beri..'
Sonra ikinizi görüyorum yanyana.. Kader dalga geçiyor gibi benimle.. Öteki kadın, ve sen..Öteki kadının ben olduğumu farketmem zaman alıyor, evet.. Ama farketmesem de, içgüdüsel 'öteki kadın' tepkileri veriyorum..Seni onunla görmek canımı acıttığından, kendimi izlemeyi seçiyorum dışardan ve farkediyorum ki çok güzel görünmez olabiliyorum ben.. Yok olmam gerekiyor ve 'o' farketmeden yok oluyorum.. 'Hiç' oluyorum.. 'Hiç olmamış gibi' oluyorum.. Bu kadar canım acırken bir şey fısıldıyor bana, yanlış bu diyor.. Böyle olmaz ki!
'Öteki kadın'lar kötü olur diye öğretmişlerdi bize çünkü.. Filmlerde, şarkılarda hep öyle değil midir zaten? Kızıyorum kendime sonra.. Beceremiyorum.. Öteki kadın olmayı bile beceremiyorum! Elimdeki upuzun ağızlıklı sigarayı beyaz dirseklerime kadar uzanan eldivenlerimle tutarken, şuh kahkahalar atmam gerekmez miydi benim? Oysa ben çiçekler alıp, sana getirmek istiyorum hala.. Hala yokluğunda yaramazlık yapmış küçük çocuk bakışlarını özlüyorum..
Bencil olmak istiyorum sonra.. Alıp kaçırmak isiyorum seni.. Çok uzaklara.. En uzaklara.. Gitme istiyorum hiç.. Dokunmasın istiyorum benden başkası sana, benim sana dokunduğum gibi..
Seni istiyorum..
Seni kendime istiyorum..
Hiçim ben artık..
Yokum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder